Komisyon tutanaklarında her dil serbest, Kürtçe yasak! Komisyon tutanaklarında her dil serbest, Kürtçe yasak!

Colemêrg'de yer alan Kato Marînos bölgesinde 14-15 Eylül 2018 tarihinde çıkan çatışmada 5 YJA-STAR’lı ve HPG’li yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerden YJA-STAR’lı Menfiyat Elçiçek’in (Axin Seydo) ailesi kızlarının cenazesini alabilmek için 2018 yılında önce Şirnex ardından Colemêrg’e (Hakkari) giderek DNA örneği verdi. Ancak DNA sonuçlarının bilgisi aileye verilmeden, Elçiçek’in cenazesi Colemêrg’te "kimsesizler mezarlığına" defnedildi.

29 Kasım 2023’te aileyi arayan Hakkari Emniyet Müdürlüğü Elçiçek’in cenazesinin İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) olduğu bilgisini paylaştı. Bunun üzerine ATK’ye giden Elçiçek’in ailesine, cenaze karton bir kutu içerisinde teslim edildi.

'BU BİR İŞKENCE YÖNTEMİ'

Kızının cenazesini karton kutuda teslim alan anne Asiye Elçiçek, 5 yıldır kızının cenazesini alabilmek için uğraş verdiğini ancak karton kutu içinde teslim edilmesinin bir işkence yöntemi olduğunu söyledi. Cenazelerin ailelere bu yöntemle teslim edilmesine karşı büyük bir öfke duyduklarını dile getiren Elçiçek, cenazenin yıllar sonra ve farklı yöntemler ile teslim edilmesinin nedenini ise “Bizden korkuyorlar” şeklinde yorumladı.

'ADANA'DA KEFENLEYİP TABUTA KOYDUK'

Cenazeyi almak için birçok kez girişimlerinin olduğunu ifade eden Elçiçek, "Kızımın şehadet haberini ilk aldığımda Şirnex'e gittim. Şirnex'te kan örneği verdim. Daha sonra bana, ‘Cenazen burada değil, kendi imkanların ile git ara' dediler. Aynı yıl içinde Colemerg’e de gidip kan örneği verdim. 5 yıl sonuç çıkmadı. Ancak üç gün önce bizi aradılar ve cenazemizin İstanbul ATK olduğunu söylediler. Bizler de Colemerg’e giderek savcılıktan cenazeyi almak için izin kağıdını alıp İstanbul'a gittik. İstanbul'da işlemleri tamamladıktan sonra yetkililer ‘aracınızı morga yakınlaştırın' dediler. Aracımızı morga yaklaştırdık. Kızımı bir karton kutu içerisinde bana verdiler. Cenazeyi aldıktan sonra yola çıktı ve Adana’ya vardığımızda bu durumu daha fazla dayanamadım. Adana’da cenazeyi kefenleyip tabuta koyduk ve Hezex’e getirdik" dedi.

'BAŞIM DİK'

Anne Elçiçek, "Acımız çok taze, öfkemiz de taze" diyerek, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Kızımın cenazesini o şekilde aldığım zaman ilk sözlerim bu cenazelere kurban olurum oldu. Polis etrafımı sardı ama bir şey yapamadı. Ben 5 yıldır kızımın cenazesini bekliyordum. Hep, ‘keşke kızımın cenazesini bulsam' diyordum. Yüreğimiz yandı beklemekten. Allah kimsenin yanına bırakmasın. Kızımın cenazesini o kartonun içinde aldığım zaman üzüldüm, öfkelendim. Ancak bir tarafım da iyi hissediyordu. Çünkü bazı anneler halen çocuklarının kemiklerini arıyorlar. Ben cenazemi evime getirdim ve başım dik" ifadelerinde bulundu.

'BİZDEN KORKUYORLAR'

Kızının uğruna yaşamını yitirdiği davadan vezgeçmeyeceğini belirten Elçiçek, “Ne yaparlarsa yapsınlar bizi yenemeyecekler, bizden korkacak olan onlardır. Ne yapıyorlarsa da bize duydukları korkudan yapıyorlar” diye belirti.

Anne Elçiçek, konuşmasının ardından 5 yıl önce yaşamını yitiren kızı için ağıt yaktı.