İktidarın Kürt meselesi tartışmalarında, Munzur ve Bingöl Üniversitelerinde ‘Zaza Dili ve Edebiyatı’ ve Mardin Artuklu Üniversitesinde ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ bölümlerinin açılmasını reform olarak sunuyor ve bu konuda sorunun ortadan kalktığını ileri sürüyor. Ancak iktidarın anadilde eğitim alanında attığını iddia ettiği adımların eğitim alanına yansıması pek olumlu değil. En temel sorun öğretmen atamalarında Kürtçe öğretmenliğine kontenjan ayrılmaması.

MEB KÜRTÇE’YE SADECE 3 KONTENJAN AYIRDI

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) açıkladığı 15 bin öğretmen atamasına ilişkin branş dağılım kontenjanı yaşanan sorunu gözler önüne serdi. Ayrılan kontenjana göre Arapça dili için 314, İngilizce 857, Almanca 171, Türkçe 698, Fransızca 3, İspanyolca 2 ve İtalyanca, Çince, Korece, Farsça ve Rusça için birer öğretmen ataması yapılacak. Ülkede en çok kullanılan Kürtçe'nin Kurmancî lehçesine 2, Kirmançkî (Zazaki) lehçesi için ise 1 kontenjan ayrıldı.

CİZİRİ: BİN 500 ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR

Artı Gerçek’e konuşan Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Ciziri, MEB’in Kürtçe öğretmenliği bölümü için kontenjan ayırmamasına tepki gösterdi. Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren öğretmenlerin atama beklediğini ifade eden Ciziri, “Mezun olanlar atanmadı. Bu konu artık kronik bir hal almaya başladı. Bir tarafta bölüm var mezunlar oluyor, bir taraftan da mezun olanlar atanmıyor. Kürtçe eğitmen atanmaması kısır döngüye dönüştü. Elimizdeki bilgilere göre Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren bin 500 öğretmen atama bekliyor. Mademki böyle bir hak var, mademki bu alandan mezun olan öğretmenler var o zaman gereğini yapın” dedi.

2 milyona yakın öğrenci okul öncesinde 2 milyona yakın öğrenci okul öncesinde

“ARTIK BAHANE ÜRETMEYİN”

Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren çok sayıda öğretmenin kendilerine gelerek atama beklediklerini ancak atanmadıklarını söylediğini aktaran Ciziri, “İdareciler ile yaptığımız görüşmelerde ise ya öğrenci ya da öğretmen yok diyorlar. Evet, öğretmen var ama atanmıyor. Bu alanda öncelikle öğretmen, sınıf ve öğrenciye ihtiyaç var. Kürtçe eğitim bir haktır. Bu şekilde olmaz. Son birkaç yıldır devletin, iktidarın yaklaşımı bu yönde. Buradan sesleniyoruz. Artık bahane üretmeyin. Madem ki reform yaptığınızı söyleyip işte Kürt dili ve edebiyatı bölümleri açtığınızı söylüyorsunuz o zaman gereğini yapın. Gereğini yapmıyorsanız açıkça çıkın söyleyin” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERE “DİN DERSİ” YADA “KÜRTÇE” SEÇENEĞİ DAYATILIYOR

Okullarda öğrencilerin ve velilerin Kürtçe'yi tercih etmemeleri için farklı politikalar uygulandığını anlatan Ciziri, bu politikalardan en etkilisinin öğrencilerin “Din Dersi” yada “Kürtçe” seçeneği arasında bir tercihe zorlamak olduğunu söyledi. Okullarda Kürtçe ile öğrenci sayısının az olmasının nedeninin bu uygulamalar olduğunu ifade eden Ciziri, “Okullarda öğrenciler ‘Din dersi’ yada ‘Dil’ arasında bir seçeneğe neden zorluyorlar? Okullarda öğrencilere ‘Türkçe’ yada ‘Din dersi’ seçeneğini sunuyor musunuz, hayır sunmuyorsunuz. Bunu sunduğunuzda bir bakın kaç öğrenci dili tercih eder. Bunu bilerek yapıyorlar. Bu yaklaşımdan artık vazgeçin” dedi.

“KÜRTÇE YASAL STATÜYE KAVUŞMALI”

Okullarda Milli Eğitim tarafından uygulanan bu dayatmaları eleştiren Ciziri, bu uygulamalar karşısında hükümetin de sessiz kaldığına dikkat çekti. Kürt dili ve edebiyatı alanlarının mevcut iktidar döneminde hayata geçirildiğini hatırlatan Ciziri, AKP’nin hayata geçirmekle övündüğü reformlara sahip çıkmadığını söyledi. Yıllardır devam eden bu sorunun bu haliyle çözülmeyeceğini ifade eden Ciziri, “İlk başta istek vardı. Mardin'de Kürt dili ve Edebiyatı bölümüne çok ilgi vardı. Atamaların yapılmaması, bu konuda sorun yaşanması öğretmenlerin şevkini kırdı. Bu sorunun çözümün tek bir yolu var. Yasal düzenlemeler yapılarak Kürtçenin eğitim dili olması gerekiyor. Kürtçenin resmi olarak tanınması ile bu sorun giderilmiş oldur. Aksi takdirde bu şekilde keyfi uygulamalar devam eder.