Kürdistan Özgürlük Partisi’nden (PAK), Kürdistan Demokrat Partisi-Bakur (PDK-Bakur), PÊLKURD, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Kürdistan Demokratik Hareketi (TEVGER), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürdistan Bölgesi ve Rojava’daki operasyonlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

“Türk Devleti, birkaç yıldır Kürdistan’ın üç parçasında işgal savaşları yürütüyor” denilen açıklamada, “Herşeyden önce bu savaş haksız bir savaştır ve işgal insanlık suçudur. Bu savaş aynı zamanda hukuksuzdur, kanunsuzdur. Bu savaş Kürd kazanımlarını ortadan kaldırmaya, Kürdistan’ın özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini önlemeye yöneliktir” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin sürekli PKK’nin Güney Kürdistan’daki varlığını “gerekçe” olarak gösterdiğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Bu doğru değil. Doğrusu, artık PKK Kuzey Kürdistan’da Türk Devleti’ne karşı savaşmıyor ama devlet PKK’nin varlığını bahane ediyor. Devletin başlıca amacı Güney Kürdistan’ı işgalidir, federasyonu ortadan kaldırma ve bu parçada devletleşmeyi önlemektir. Bu kirli amaçlarını gerçekleştirmek için Güney Kürdistan’da kalıcı askeri üsler kuruyor ve kurduğu bu üslerin sayısını günden güne artırıyor.

Colani’nin Kürt Halkına İlişkin Açıklamalarına Barzani’den Destek Colani’nin Kürt Halkına İlişkin Açıklamalarına Barzani’den Destek

Açıktır ki PKK de Güney Kürdistan’daki çabasıyla, eylem ve yürüttüğü politikasıyla Türk Devleti’nin saldırı ve işgaline daha elverişli bir zemin yaratıyor.”

Türkiye’nin ayrıca Rojava’da da benzer bir politikayı yürüttüğüne vurgu yapılan açıklamada, “Hemen her gün YPG-PYD bahanesiyle Kürdler tarafından idare edilen bölgelere saldırıyor, İşbirlikçisi İslami gurupların eliyle Batı Kürdistan’ın demografik yapısını bozuyor. Türk Devleti’nin temel amacı Kürdlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak, Güney ve Batı Kürdistan koridorunu engellemektir” sözlerine yer verildi.

Açıklamda, “İşgalci olan sadece Türk Devleti değil. Kürdistan’ı işgal eden devletlerden biri olan Suriye de Kürd kazanımlarının düşmanı ve bu durum son dönemde Qamışlo kentinde HSD ile Suriye ordusu ve Suriye Devleti’ne bağlı silahlı guruplar arasında yaşanan çatışmaların nedenidir. Suriye devletinin bulunmadığı alanlar Türkiye’nin, Türkiye’nin bulunmadığı alanlar da Suriye Devleti’nin saldırısına uğruyor. Her iki devlet de ABD, Rusya ve Avrupa’nın gözleri önünde, uluslararası kamuoyunun sessizliğinden yararlanarak Kürd halkına saldırıyorlar” denildi.

“Bize göre Kürdler bu saldırıları engelleyebilirler” belirlemesine yer verilen açıklamda, şunlar kaydedildi:

“Batı Kürdistanlı güçlerden, işgale, demografik yapının bozulmasına karşı ve ulusal hakların elde edilmesi için birlikte mücadele etmeye, halkımıza birlik müjdesini vermek için Dihok Mutabakatı temelinde birlik oluşturma sürecinde kararlı olmaya;

Güney Kürdistan Hükümeti ve siyasi partilerinden, Türkiye ve İran’ın tehdit, saldırıları ve işgal politikalarına karşı seslerini daha fazla yükseltmelerini, kendi iç birliklerini güçlendirmeye davet ediyor, uluslararası kamuoyunun, ABD, Rusya ve Avrupa’nın işgalci devletlerin saldırıları karşı seslerini yükseltmelerini ve sözkonusu saldırıları engellemelerini sağlamak amacıyla birlikte çaba sarf etmeye;

PKK’ye Kürdistan Parlamentosu, Başkanlığı, Hükümeti ve Peşmerge güçlerine saygılı olma, Türk Devleti’nin eline saldırı ve işgal için bahane vermemeye ve böylece Türk Devleti’ini Güney Kürdistan’a çekmemeye;

Kürdistan’ın tüm yurtsever güçlerini, Türk Devleti’nin işgalci politikalarına karşı mücadeleyi yükseltmek için, yurtseverlik temelinde kalıcı iş birlikleri oluşturmaya;

Kürt sivil toplum kuruluşlarını Batı Kürdistan’da yürütülen etnik temizliğe karşı durmaya, dünya kamuoyunun dikkatini yaşananlara çekmek ve sorumluların hesap verebilmesi için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.”