Van Gölü'nde yaşayan ve halk arasında "Van balığı" olarak adlandırılan endemik balık türü inci kefali, kentte sofraların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Fakat son yıllarda Van Gölü’ne uygulanan sinek ilaçları göldeki organizmalra zarar vererek, hem İnci Kefali Balığı’nı hemde insan sağlığını tehdit ediyor. Konu ile ilgili açıklamada bulunan Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık, sinek ilaçlarının doğal yaşam alanlarını tahrip ederek besin zincirini etkileyebileceğini belirtti. Balıkların zarar görmesinin, insanlara da dolaylı olarak zarar verdiğini vurgulayan Kalçık, “Balıklar, insanların tükettiği bir gıda kaynağıdır ve eğer balık populasyonu azalırsa veya balıklarda zehirlenmeye neden olan maddeler birikirse, bu insan sağlığını tehdit edebilir” dedi.
“Suyun Kirliliği Sinek Popülasyonunu Etkiliyor”
Sinek ilaçlarının kullanımında dikkatli olunması önemli olduğunu dikkat çeken Kalçık, “Kullanılan ilaçların doğaya olan etkileri incelenmeli ve kontrol altında tutulmalıdır. Ayrıca yerel yönetimler ve çevre koruma kuruluşları gibi kurumlar tarafından düzenlemeler yapılmalıdır. Suyun kirliliği de sinek popülasyonlarının artmasına neden olabilir. Özellikle organik madde kirliliği olan sularda sinek larvaları için uygun yaşam alanları oluşabilir.Bu nedenle, göl ve derelerdeki çevresel koşulların dengelenmesi ve kontrol altında tutulması önemlidir. Aksi takdirde aşırı sayıda sinek populasyonu insan sağlığını tehdit edebilir ve ekosistemi etkileyebilir” dedi ve devam etti.
“Sinek popülasyonu genellikle insanların doğaya verdiği zararın bir sonucudur”
Doğaya verilen zararların önlenmesi ve su kaynaklarının korunması oldukça elzem bir konu olduğuna değinen Kalçık, “Atıkların su kaynaklarına doğrudan veya dolaylı olarak boşaltılması, sinek popülasyonlarının hızla artmasına neden olabilir.Sinek popülasyonları genellikle doğal bir denge içinde bulunurlar, ancak insan faaliyetlerinin doğal dengeleri bozmasına izin verilmemelidir. Su kaynaklarının temiz tutulması, kirliliğin önlenmesi ve sürdürülebilir su kaynakları yönetimi gibi uygulamalar ile sinek popülasyonlarının kontrol altında tutulması ve su ekosistemlerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi sağlanabilir” cümlelerini kullandı.
“Doğal yollardan sinek popülasyonunu azaltmak mümkündür”
Kimyasal olmayan alternatif yöntemlerin, sinek populasyonunu azaltmada etkili olacağını belirten Kalçık, “Lazer ışık teknolojisiyle sineklere karşı savaşmak gibi kimyasal içermeyen teknolojiler kullanılabilir. Göllerde ve derelerdeki çevresel koşulları iyileştirmek, suyun temizliği ve kalitesini korumak da sinek populasyonunu kontrol altında tutmada yardımcı olabilir.Bu tür yöntemler doğru şekilde uygulandığında, hem çevreye zarar verilmeden sinek populasyonu kontrol altına alınabilir hem de balıklara zarar verilmeden dengeli bir ekosistem korunmuş olur” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
ÖZEL HABER- Yasemin DİKİCİ