Özel Haber

Van'da Fırınlarda Çalışan Çocuk İşçilerin Zorlu Mücadelesi

Abone Ol

Türkiye'de ekonomik eşitsizliklerin, işsizliğin artması çocuk işçiliği riskini ön plana çıkardı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre çocukların işgücüne katılım oranı erkek çocuklar için yüzde 32,2, kız çocuklar için yüzde 11,5 olarak tespit edildi. 2022 yılında yüzde 18,7 olan çocuk işçilik oranı 2023 ise yüzde 22,1'e yükseldi.

Van'da toplamda 400'e yakın fırın var ve neredeyse her köşe başında elinde ekmeklerle teslimat yapan çocuklara rastalamak mümkün. Berat ise bu çocuklardan sadece biri. Sabah erken saatlerinde iş yerine gelen Berat, gün boyu kavurucu sıcağın altında elinde ekmekle dolşıyor. Berat, hiç çocukluk yaşamadığından yakınarak, "11 yaşındayım. Babam çalışamıyor ben de destek olmak zorundayım. Aldığımız para sadece günü kurtarmaya yetiyor. Hiç sokaklarda oynayamadım. Çocukluk yaşayamadım ama olsun en azından aileme destek oluyorum" diye konuştu. Çok sevdiği okulu bırakmak zorunda kalan Berat, "Okul bırakıp çalışmak zorunda kaldım. Keşke durumlar böyle olmasaydı da ben de okuyup bir meslek sahibi olsaydım. Sabah erken saatte gelip, geç saatte eve dönüyoruz. Ailemin yanında oturmaya bile fırsat bulamıyorum" sözlerini kullandı.

Bir diğer çocuk işçi Süleyman ise 13 yaşında olduğunu ve çok küçük yaşlarda çalışmaya başladığını söyledi. Süleyman, "5. sınıfı bitirdikten sonra okula gitmedim. Zaten isteseydim de devam edemezdim. Çünkü artık her şey çok pahalı. Ailem beni okutamazdı. En azından şimdi çalışıp para kazanıp aileme yardım ediyorum" ifadelerini kullandı. Çalışmaktan çok iş yerinde yaşadığı mobbingden rahatsız olduğunu söyleyen Süleyman, "Bize küfredenler, bağıranlar, çağıranlar oluyor. Zaten çocuğuz, ses etmeyiz diye günlük 200-250 lira sıkıştırıyorlar elimize. Üstüne hakaret ve bağırmaları bizim boyumuzu da aşıyor. Mecburuz çalışmak zorundayız ama en azından bize kötü davranmasınlar" diyerek konuşmasını sonlandırdı. Benzer şekilde çalışmak zorunda kalan Nurullah ise çalışarak ailesine destek olduğunu fakat, bu durumun sağlığını da olumsuz etkilediğini belirtti. Nurullah, "Akşamları yorgun argın eve dönüyorum. Belim çok ağrıyor. Bazen taşımamız için verilen ekmekler bize çok ağır geliyor. Kollarım yoruluyor. Akşam geç saatlere kadar yürüyoruz. Bizi otururken gördüler mi hemen hakarete başlıyorlar" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Özel Haber: Yasemin DİKİCİ