Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Binasına 12 Aralık 2016 yılında yapılan baskın sonrası gözaltına alınıp tutuklanan 11 Kürt siyasetçinin davasında karar çıktı. Yargılananlara 6 yıl ile 12 yıl arasında değişen hapis cezaları verilirken, cezaların toplamı 76 yıl 4 ay 13 gün oldu.

İstanbul Çağlayan'da 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 11 kişi hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasından hapis cezası verilirken HDP'nin eski İstanbul İl Eşbaşkanı Aysel Güzel'e 6 yıl 3 ay hapis cezası, "Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasından ise 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi. Diğer eşbaşkan Doğan Erbaş hakkında da "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 8 yıl hapis cezası verilirken mahkeme heyeti 5/1 oranında artırıma giderek cezayı 12 yıla çıkardı. Mahkeme heyeti Doğan'a ayrıca "terör örgütü propagandası" iddiasından 1 yıl 21 ay 22 gün hapis cezası vererek cezayı 14 yıl 9 ay 22 güne çıkardı.

10 Ekim’de katledilenler anıldı 10 Ekim’de katledilenler anıldı

RELATED VİDEO
Erbaş hakkında indirim uygulanmaması gerekçesi ise tutanaklara şöyle geçti: "Sanık hakkında daha öncesinden de aynı minvalde soruşturma ve kovuşturma bulunması yargılama sürecinde duruşmada 'Sayın Öcalan' şeklindeki örgüt elebaşına yönelik kıymet atfeden açıklamalarının bulunması ile hakkında yargılama devam ederken dosyaya yansıyan basın açıklamalarının bulunduğunun tespiti ile suça meyilli olarak değerlendirilen kişiliği uyarınca hakkında TCK'nin 62/1 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına..."

"Kaçma şüphesi" iddiasında bulunan heyet Erbaş hakkında tutuklama kararı vererek hakkında yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırdı.

NE OLMUŞTU?

12 Aralık 2016 tarihinde, İstanbul’da HDP’nin İl binası ve yöneticilerinin evlerine yönelik yapılan baskınlarda çok sayıda Kürt siyasetçi gözaltına alınmış, HDP İl binasına polisler tarafından “Geldik yoktunuz” yazısı yazılmıştı. Gözaltına alınan bazı Kürt siyasetçiler bir süre tutuklu kalmış, sonrasında tahliye edilmişti. Baskında il binasına Türk bayrağı çizilirken HDP yöneticilerinin isimlikleri tuvalete atılmıştı.