Hakkari'nin yöresel yemeği 'Doğeba' bir rivayete göre kentin tarım ve hayvancılık alanındaki zenginliğinin bir nişanesidir. Başka bir rivayette ise Mir; savaş için çıkılacak seferlerde askerlerin üç öğün bozulmadan hem soğuk hem de sıcak yeğnilebilecek bir yemeği yapmasını kadınlara emreder. Kadınlarda Doğeba yemeğini yapar.
“Hikayesi de şu şekildedir”: Hakkari emirinin kızı açlık hastalığı geçirerek ölüm uykusuna yakalanır. Mir bölgedeki tüm hekimleri kaleye çağırır. Hekimler tüm uğraşlara rağmen kızın hastalığını öğrenemez. Kızının durumuna çok üzülen Mir, kızını iyileştirecek olanı mükâfatlandıracağı sözünü verir. Bunu duyan uzak ve yakın ülkelerdeki şifacı, büyücü ve hekimler gibi kim varsa kendince yöntemlerle kaleye gelir. Günler süren uğraşlarla kızı uyandıramayan konuklar tek tek kaleden ayrılır.
Günlerden bir gün kale altında yaşayan yaşlı bir çift ellerindeki imkanlarla bir yemek yaparak prensesi ziyaret etmeye giderler. Askerler Mire: yaşlı bir çiftin kızı için yemek getirdiğini söylerler. Mir; yaşlı çiftin nezaketinden dolayı misafirleri kabul eder. Yaşlı çift kızın başucuna giderek yaptıkları yemekten bir kaşık yedirirler. Umutsuzca durumu izleyen mir o an kızının gözlerini açtığını görünce koşarak yaşlı çiftin elinden o yemek tabağını alarak kızını kendi elleriyle doyurur.
Tekrardan kızına kavuşan mir sevinçten bir kaşık yemeyi kızına verirken bir kaşıkta kendisi yer. Baba kız yemeğin lezzetine doyamazken tabaktaki yemek biter. Mir; yemeğin bitmesine üzülerek Kürtçe şunu söylemiştir, xwezî pîçek 'dî-he-ba'.!!!!.'Do-xe-ba' Türkçesi: keşke biraz daha olsaydı. Mirin bu lafı üzerine vezirleri yemeğe "dî-he-ba" tabi zamanla doğeba ismini vermişlerdir.
Kürtler zamanla H harfini X (Ğ) harfi olarak kullandıkları için günümüzde doğeba olarak isimlendirilmiştir. Örnek; Eli xan, (Ali Han) Ehmedè xanî, (Ahmedi Hani) Vs. Mir kızını iyileştiren yaşlı çifti ödüllendirirken kalede tüm halka günlerce “DOĞEBA” yemek ziyafeti verir. Kaynak: Araştırmacı Gazeteci Mimar Kaya