Her kirlenmiş, yazılmış çizilmiş, yırtılmış, ıslanmış, eskimiş sayfa yenisiyle; umudu sönmüş, takati kalmamış, karamsarlığa düşmüş hayatlar da yeni, pak ve daha güzel bir sayfayla yenilenen her yenilik; insana yeni bir umut, heyecan, yaşama dair takviye olmuştur.
Bu sayfa hayatımızın merkezi, yaşamın anlamı, olmazsa olmazımız…
Defter yırtılır yenisi alınır. Sayfa eskir sonra ki çevrilir. Düştükçe yeniden ısrarla daha güçlü ayağa kalkılır. Yani her batışın ardında, yeni bir doğuş eylemi ortaya çıkar.
İşte bu Ramazan ayı da biz inananlar için bir dirilme, dönüş yapma, öze dönme, yeniden ayaklanmanın kulağa gelen fırsat fısıltısıdır.
Gevşediğimiz namazımıza sarılmanın,
Unuttuğumuz iyilik halimize yeniden başlamanın,
Sevdiklerimizi yeniden daha bir gür sevmenin,
Darıldıklarımıza, kırdıklarımıza, hor gördüklerimize dönmenin,
Affımızın affının yakarışına, şükrüne yapışmanın
Serzenişimizin varlığından, yokluğu görmenin özlemine dönüş vaktidir…
Mukabele nidaların eşsiz nağmelerine,
Semaları inleten salavatlara,
Orucun özel kokusuna,
Özlemine,
Bekle(n)mesine,
“Ramazan geliyor ramazan” seslerinin duyulmasına,
Evler arasında, sokaklarda caddelerde tepsi tepsi serilen nimetlere,
Eşref-i mahlûkatın şerefine yükselmenin hasretindeyiz...
Camiye aşkla, şevkle koşan, yönelen çocukları arka saflar yerine yanımızda, aramızda yer vereceğiz, değer verildiğini hissettireceğiz.
Fısıldaşanları sert sözlerle susturmak yerine sessizce aralarına süzeceğiz ve yüzlerine susturucu öfkeyle, kinle değil tebessümle saçlarını, sırtlarını ovarak, okşayarak onlarla namaza duracağız.
Bir mümine asla yakışmayan “babası okeyde kendisi cami de” ithamından uzak duracağız.
Bugün söylem ve eylemlerimizden dolayı camiden soğutacağımız çocuk; okeyin, içkinin, uyuşturucunun, tefecilerin, çeşit çeşit zararlı bağımlılıkların ellerine hediye edeceğimizin bilincinde olacağız.
Bir çocuğumuz kötü yollara düşüp kendisine, ailesine, çevresine, ülkesine zarar vermektense; camilerimizi biraz dağıtsa, sesini yükseltse, enerjisini atana kadar kıpırdamasına tahammül edeceğiz.
Çocuğumuza “hadi teravihe” kendimiz evlerden, ekranlardan çıkamıyorsak; çocuğa caminin adabını, ramazanın feyzini nasıl yansıtırız?
Yeniden yeşerecek umuduyla, toprak yüzeyinden kırılmış ağacın dibinden suyunu eksik etmediğimiz gibi günahlarımızın affına, tövbelerimizin kabulüne, evlerimizin huzura, berekete, kardeşliğimizin yeniden pekişmesine…
Ramazan-i Şerifimizin de hayırlara vesile olması dileğiyle…
Selam ve dua ile…