Tüm mahlûkatlar barındığı yere dokunur. Kuş yuva kuracağı yeri çalı çırpılardan, tavşan uzanacağı yeri çakıllardan, keskin taşlardan, kedi pislediği, dışkısını bıraktığı yeri gizlemekten…

Mahlûkatın en şereflisi, eşref-i mahlûkat olan insan ise neden zıttını yapmakta ısrar etmektedir? Hep tahrip, hep yıkım, hep zarar, ziyanda yarışır.

          Evinde titizdir ama sokağında, caddesinde, komşusunda, çöp mahallinde vurdumduymazdır.

         Bahçesinde toparlayıcıdır ama yaylasında, pikniğinde, gezisinde yakıcı, kırıcı, dökücüdür.

          Halkçıdır ama arabasını çarşı merkezine yaya güzergâhına park edicidir.

Elbisesinde paktır, berraktır ama sokağında sigara atan izmaritçidir.

          Çevrecidir ama toprağa bir dikili fidanı, suladığı, koruduğu bir ağacı, bir çiçeği yoktur.

      Doğaseverdir ama yıllardır beslendiği, doğada yetişen pancar türlerini kürek, kazmayla tahrip eden, sonlandıran kök düşmanıdır…

          Biz hangi evden bahsediyoruz.

Madem Hakkâri evimizdir ve hepimizin ağzında çıkan tek tümleç “biz bir aileyiz”. O zaman bu ailenin sokağından da, yolundan da, çöpünden de, suyundan da, camisinden de, okulundan da, mezarlığından da sorumluyuz.

Bu sigarasını cebinden, paketten çıkarıp izmaritini evinin küllüğünde toplayanlar, neden sokağa, caddeye izmaritini, yedi kekinin, çiğnediği sakızının çöpünü herkesin ortasında yerlere atarak çevre kirliliğine öncülük ediyorlar?

Kömürünü torbadan çıkarıp yakanlar neden külünü torbaya değil de; yırtık poşete yâda yol üstüne serperek çamur olmaya, toz olup hastalık yaratmaya sebep oluyorlar?

Neden doğaseverler, grup grup geziciler doğada dolaşırken fotoğraflarla dönerler de; gidecekleri güzergâh yolunda çanta diplerinde o iklimin şartlarına uygun çam, meşe, dişbudak vs. Tohumlar bulundurmuyorlar kendileri görmezlerse de gelecek adına ufak bir dokunuş yapmıyorlar? ,

Biz neden çirkinliğimizi, berbatlığımızı güzel insanların yaşam sürdüğü diyarlara lanse ediyoruz?

Kendi işimizi, yolumuzu gören ama yanı başımızda ki komşumuzun işine, yoluna sırt veren, düşmanca bakan art niyetlileriz.

Yani hep kendinedir ama halkına, milletine bilinçsiz düşmandır.

          Toplum olarak hiç geç değil diyerek hayatımızda bazı dönüm noktalarında U dönüşü yaparak öze dönüş yapmak ve memleketimizi temiz tutmak dileğiyle…

Selam ve dua ile…