Hiçbir şey kolay kolay inşa, üretim, tamir edilmiyor. Hele bu şehir; kolay, ucuz insanlardan meydana gelmedi.

Bu şehri ucuz heveslere terk etmemeli, memleketi memleketlikten çıkmamalıyız. Tahribat ucuzdur ve ucuzlardadır. Her zorluğun, ter dökmenin ardında yeni oluşumlar, yeni yeşermeler meydana gelmeye gebedir. Oluşturulmak istenen çarpık hayatlarla bu memleketin asil mayası üzerinde oynanmaya kimsenin hakkı yoktur.

Hakkâri; herkesin kardeş, dayı, amca, xızm olduğu küçük bir memleket, birbirini tanıdığı büyük bir köydür. Gündüz gaflet uykusunda uyuyan, akşam kış uykusuyla uyanan, gecenin geç saatlerinde de bu şehri kirletme, dağıtma, leş bırakma yarışına hiçbirimizin hakkı yoktur.

Bu şehirde fabrika varmış gibi gece vardiyasına üşüşen, gecenin geç saatlerinde mahallemizin, evimizin, şehrimizin kuytu köşelerinde, parklarında, yollarında, seyir tepelerinde namahremi toplantılar, hayâsız birlikteliklere heveslenen, nefsanî duygularının esiri olan kız ve erkek kardeşlerimize ve buna onay veren biz anne babaların ve göz yuman yetkililere...

Dün köyde rençberlik bile verilmeyenler; bu gün bir iki dairesine güvenen, satma fiyatına kiraya veren, kira yükseltme yarışında yarışanlar; neden kira düşürme yarışı düzenlemiyorsunuz? Rızka Allah kefilse korkunuz neyedir? Ya samimi değilsiniz imanınızdan yada açsınız açlık yarışında. Yarın deprem, yangın, hastalık gibi herhangi bir afette; asgari ücret altı yaşamaya tutunmasıyla hor gördüklerimizin yanına zelil ve rezil bir sıkılmayla ateşinde ısınacağımız anları hayal edelim. 6 Şubatı unutanlara…

İŞKUR üzerinde adil olan kura sistemi yâda aciliyet ve mağduriyet sıralamasını değil de; başkanın kız, müdürün oğlu, şefin yeğeni… Garibanın bile ucuz amellerinize üzüldüğü, güldüğü; hak, hukuk, emek hırsızlarına...

İhalelerde ilin tüm yatırımlarına çöken, çok kazanmak adına çok malzemeden çalan, kısan, kalitesiz yapılarla ihaleyi tekrar ihalenin alt yapısını hazırlayanlara…

Rüşvet, torpil, adam kayırmalarla kul hakkına girenler ve bunların ömür boyu çoluk çocuğuna haram lokma yedireceğini bildiği halde kabullenenlere...

İçki satan da içki içenin; ailesine, akrabalarına, komşularına toprağına, inancına verdiği zarardan fazlasıyla vebal alacaklara...

Tefecilik yapan, tefecilerin eline düşüren nedenlere, neden olanlarda tefeci(cik)lere...

Bu şehrin yerlisi ama bir türlü millisi olamayan; müdürlük, başkanlık yapmış yada yapanların fırsat varken; “halka hizmet hakka hizmettir”. Koltuğa oturduktan sonra da hırsızlığın alasını bu halka, bu halkın altyapı- üst yapısına darbe içinde darbe indirenlere de…

Ve benzeri bunca yaşanmışlara, yaşanacaklara ses çıkartmayan etkili ve yetkililer; sesiniz yetkiniz kadar çıkmıyorsa;  Size de yuh olsun!

Selam ve dua ile...