2013 yılında özelleşen kısa adı VEDAŞ olan Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. anılan yıldan bu yana devletin kendisine sağladığı çok avantajlı özelleştirme devrine rağmen uyguladığı hem düşük maaşla hem de işçi kıyımı ile tepkilerin odağı olmaya devam ediyor. ÖZELLEŞEN VEDAŞ İŞÇİ KIYIMI YAPIYIOR

Hükümet 4 ili kapsayan yani Van Hakkari Bitlis ve Muş illerinin elektrik dağıtım bakım ve onarımı ile elektrik tahsilatını 20 yıllığına Türkerler A.Ş. Holding adlı firmaya 100 milyon dolara devretti.

Devrederken de devletin o güne dek kalan tün alacak ve borçlarını da Türkerler firmasının uhdesine bıraktı.

Tabii şirket için en dezavantajlı kısmı olan kayıp kaçağın % 60’nı da devlet 20 yıllık sözleşme süresince anılan şirkete ödemeyi de üstlendi.

Bir de Vedaş’ın bölgede yapacağı tüm altyapı yatırımlarını da devlet karşılayacak şekilde yağlı ballı bir özelleştirme idi anlayacağınız.

Devir sürecine kadar Vedaş’ta çalışanlar iyi maaş yani günün şartlarına göre ülkede var olan maaş ve ücretlerle geçinebilecek bir maaş sistemi ile görev yapanlar rahat geçinebiliyorlardı.

Ve de en önemlisi devlet işe aldığı memur ve işçiyi gerekçesiz olarak işten atma veya iş akdini fesh etme gibi bir yaptırımla insanları tehdit etme cihetine gitmiyordu.

Vangölü Edaş şirketi şu an çok karlı olan bu şirkette çalışanların çoğunu asgari ücretle çalıştırdığı gibi mühendislerine bile 25-30 bin lira gibi çok düşük düzeyde maaş veriyor.

Şirketin yönetim kademesinin olduğu Ankara ilinde bölgeyi tanımayan bölgedeki yapıyı bilmeyen sadece kar odaklı çalışıp ne kadar az işçi ile çalışırsak veya ne Kadar az yatırım yaparsak o kadar karlı çıkarız hesabı güderek şirketi yönettiklerinden sürekli bir işçi kıyımı yaptıklarına şahit oluyoruz.

Özellikle son iki yıldır gerekçesiz olarak ve çoğu da sendikasız olan onlarca işçiyi işten çıkardılar.

Hiçbir gerekçe olmadan ve bölgede zaten var olan yüksek işsizliğe yeni işsiz insanları katmak ve eminim sırf şirket daha çok kar etsin ve yönetim kademesinin patronun gözüne girmek için işçi kıyımlarının yapılmasını kınıyor ve kabul edilemez buluyorum.

Bu konuda Van Hakkâri Bitlis ve Muş Valileri ile AK Parti il Başkanlarından bu konuya müdahil olmalarını bekliyorum.

Bu İllerdeki STK Temsilcilerinin de çalışanlara sahip çıkması ve şirketi uyararak bu şekilde işçi kıyımına son vermeye davet etmelerini arzu ediyorum.

Dünyadaki vahşi kapitalizmin temsilcileri olan ülkemizdeki büyük ölçekli işletmelerin insan haklarına ve bölge halkına karşı daha duyarlı olmaya zaten açlık sınırında verdiğiniz bir ücretle geçinmeye çalışan insanlarımızı daha fazla mağdur etmemelerini öneririm.