HAKKÂRİ ALİ ÇELİK BELEDİYESİ
Hepimizin malumu, ismi efsane olarak tarihte kayda geçen halkın valisi merhum Recep Yazıcıoğlu’nu takdir etmiş ve o yolda yürümek, bir adım daha ileri gitmek adına ter döken nice vali, kaymakam, amirler vardır.
Bu bürokrasilerden birisi de; ardına onlarca güvenlik aracı takmayan, halkla arasında mesafe bırakmayan, haksızlıklar, adaletsizlikler, zulümler karşısında kırılan ama bükülmeyen çelik kalitesinde valimiz Ali ÇELİK umuduyla inşallah.
Hakkâri (vali)velisinden halkın talepleri çoktur. Kimi şahsi, kimi umumi, kimi de ne ondan ne bundan hep aracı…
Valimizden yılmadan, usanmadan, geri adım atmadan yapabilirse kendisi, yapamazsa ehli iman müfettişleri Ankara’dan talep etmesidir. Başta belediyemizden başlayarak, diğer tüm kurumlara sıçratarak; devleti sırtladığını, fukarayı sahiplendiği gösterişinde bulunan… Gerçekte ise devletin sırtına binen, devleti alttan alta kemiren, soyan, talan edenleri; ihaleli veya ihalesiz halkını emen, devlet malını okyanus bilip, bir yamuk iğneye tenezzül edip, Beytülmalden ne koparabilirim düşüncesinde ki vicdansızları isim isim deşifreyle, kurumlarda genel bir temizlik yapılması;
Mesele Hakkâri Belediye binası çürük olduğu bilinmesine rağmen alel acele içini fayansa, amirlerin odalarını saraya çeviren ihaleleri oluşturan, imzaya sunan ve imzalayan hırsızların peşlerine düşmesi,
Bina yeni yapılmış havasını vermek adına dış boya ihalesinde yarışanları,
Şehir merkezinde ki binaları tek renk, tek kalem soyma yolunu açanları,
Nice çocuk parklarını çürümeye ter edip; makam arabasını maaşından değil de; kurumun bütçesinden, devletin hazinesinden, halkın alın terinden oyuncaklarla doldurup dört beş çocuğu kameralar karşısında hava verenleri,
Halka faydası dokunmayan, bakımlı yemyeşil bir doğa yerine, taş serpme ihale hırsızlığını imzaya sunanları,
Cumhurbaşkanımız, İç İşleri Bakanımız Hakkâri’mize ayrıcalıklar tanınıyor deyip, o güvenle Hakkâri’ye gelen ödemeleri Hakkâri halkına koklatmadan merkezde bulunan birkaç soyguncuyla yutanları,
Sanal sokak adı altında sağlam asfaltı tahrip edip, daha aciliyet gerektiren hizmetler yerine, iki boyanmış ampulle ihale üreten hırsızları,
En yakınına ihaleyi peşkeş çeken bürokrasileri,
Devlet kurumlarında; rüşvetle, torpille, adam kayırmayla, dayılı alımlarla; hizmeti ehlinin elinden (ç)alanları,
Yetim komşumuzun, öksüz akrabamızın, hısım olduğumuz dullarımızın, yaşlılarımızın, engellilerimizin… Hakkı olmayan lokmalarını yutarken, üstüne soğuk ayran içerken; Valimizin deyişiyle “vicdanınız sızlamıyor mu? Boğazınızda kalmıyor mu? Uykunuz kaçmıyor mu?”
Bir vali (veli) en yakınından başlayarak çevresini temizlerse yolu açılır, hizmeti devam, başı dik, vicdanı rahat dualarla anılır. Yada tersine boyun eğer…
Yıllardır devlet kurumlarında elinde birçok fırsat olmasına rağmen, Beytülmalde; birer Hz. Ömer’in mum hadisesi hassasiyetinde memur, amir, hizmetli kardeşlerimizin; Allah hanelerinde ki bereketi, gönüllerinde ki zenginliği, kalplerinde ki huzuru eksik etmesin…
Sayın Valim; eğer bu ilin tüm yetkileri sizdeyse aşağıda ki vebalde sizdedir.
Birbirinizin mallarını, aranızda (kumar, sahtekârlık, hırsızlık, gasp, rüşvet gibi) bâtıl sebeplerle yemeyin! Bakara /188
(Rüşvet alana, verene ve bunlar arasında rüşvete vasıta olana da Allah lanet etsin.) Hadis-i şerif
Sayın Valim; ilin yerlisi, millisi görüntüsü veren fakat yerli ve milli halkın hizmetine set olanların gösterecekleri hizmetleri fotoğraflardan değil de, bizzat yerinde görmeniz, denetlemeniz dileğiyle...
Çünkü Hakkâri de hayat yokmuş ihaleler varmış…
Selam ve dua ile…