VURUN ÖĞRET(M)ENE!

Toplum olarak dilden dile, kulaktan kulağa alışa geldiğimiz, bilinçli bilinçsiz hemen hemen hepimizin dilinde dökülen “okusun adam olsun” söyleminin manası nedir?

Eğer okumada ki maksat sadece dünyevi mevki, makam, koltuk, rütbe sahibi olmaksa tavsiye edilmeyen bir söylemdir. Yok, eğer marifetse, hürmetse, edepse, ahlaksa, hayâysa, haksa, hukuksa, adaletse baş göz üstüne…

Allah kimine koltuğu, kimine koyunu, kimine kazma, kürek, testereyi, kimine kalemi, defteri, kitabı emanet etmiş. Emanete sahip çıkılmıyorsa ha dünyevi diplomalar dizilmiş, ha dizilmemiş ne yazar…

Bediüzzaman’ın babası Mirza Efendi tarlalardan geçirdiği öküzlerinin haram lokma yutmalarına izin vermeyişinde ki hassasiyeti hangi dünyevi diplomanın, lisansın, doktora tezinin neticesidir?…

Hangimiz, kaçımız; okuma, yazma bilmeyen, okul yüzü görmeyen babalarımız, annelerimiz kadar anlayışlı, kültürlü, medeniyetli olduk, oluyoruz?…

Hangimiz, kaçımız oturuşumuzla, kalkışımızla, muhabbetimizle, insani değerlerimizle büyüklerimizin o ince anlayışlı mazilerini yaşamaktayız?…

Bize; şımarılacak rütbe, mevki, makam, nam, duvarlık diplomalar değil. Bize duruşuyla, kararlarıyla, düşüncesiyle, hizmetleriyle dik duracak, kul hakkına bulaşmayacak, hayat okuyan, üreten nesiller lazım…

OKUL MÜDÜRLERİ OKUL YÖNETMELİ

Bu gün toplumun en küçük grubu çekirdek ailede güzel ahlak disiplini yoksa yarının toplumundan ümitvar olmak abestir. Nasıl ki TSK gibi kurumlarda; devamlılık ve kararlılıkla başarılar, zirveler disiplinle geliyorsa...

Eğitimin ana merkezlerinden, okullarımızda da disiplin kaçınılmazdır.

Hangi idareci; öğretmenini, okulunu; talebesinin sözlü veya fiziki tacizine karşı korumuyorsa, sesini çıkarmıyorsa, talebesinin diklenmesinden, ailesinin makamından korkup muallimini, okulunu savunmuyorsa, okulun disiplinini ele geçirmiyorsa o idareci koltuğu acilen bırakmalı…

Ailesinin veremediği yada edemediği laubali, müstehcen söylemler gibi cahilane ahmaki davranışlar sergileyen ve bunların yanında efendiliğiyle, edebiyle, güzel ahlakıyla uyumlu talebesinin hakkını savunamıyorsa o eğitim hemen durdurulmalı, sil baştan ahlaki eğitime geçilmeli…

Okul çevre düzenlemelerinde öğrencinin gözlerine hitap etmeyen çiçek, ağaç, yem yeşil bir okul düzenlemesini hazırlamadıysak, hazırlayamıyorsak, okullar arasında ihale kapkaççılığı yapıyorsak idareci değiliz…

KOŞ BABA ÖĞRETMEN BENİ DÖVDÜ

Sözünü duyar duymaz; bir elimizde hiddet, bir elimizde şiddet, dilimizde kırıcı üslup; duymasında bile hayâ ettiğimiz söylemlerin esiri olacaksak; neyin ne olduğunun kaynağını ayırt etmeden okullara baskınlar yapacaksak… Niye okuduk, niye ebeveyn olduk?…

Hanelerimizin içinde utanmadan kızlı erkekli konuşmalarımızı, küfürlerimizi, müstehcen cümlelerimizi dizmekle eğittiğimiz, bilinçaltlarına yerleştirdiğimiz evlatlarımızı; okullarımızın, öğretmenlerimizin başına bela etmeyelim. Ahlaklarını bozduğumuz yavrularımızın ahlaklarını okullara mal etmeyelim…

İster muallim, ister talebe olalım; karşıdakinin nefsine hitap, yanlışa teşvik edecek giyim kuşamdan, hoş karşılanmayan hal hareketlerden, podyumları andıran okul filmlerimizin kurbanı olmayalım…

2022-2023 eğitim öğretimin tüm gençlerimiz de, toplumumuzda, ülkemizde ve dünya da torpilin, rüşvetin, faizin, adam kayırmanın, tefeciliğin, edepsizliğin, ihale hırsızlığının, hayâsızlığın, yetim hakkının zalime geçmesinin… Vebalinde kavrulacağını adalet günün var olduğu ve yakın olduğu bilinç ve şuuruyla yaşayan nesillerin yetişmesi ve yetiştirilmesi dileğiyle…

Selam ve dua ile…