Köşe yazarı olmanın beraberinde getirdiği bazı sorumluluklar var. Yazar belli başlı bazı konular hakkında halkı, bilgilendirmeye gayret eder. Toplumun zararına olan yönlere dikkat çeker, faydalı bulduğu yönleri açıklar. Bazı mukayeseler yapar ve varsa bir noksanlık bunun nasıl tamamlanacağını söyler.

Nihayetinde kendi önerisini halkın bilgisine sunar. Kısacası bir köşe yazarı kamuoyunu aydınlatma vazifesi görür. Bu bağlamda bugüne kadar kentimizin birçok sorununu dile getirdiğimi bu köşeyi takip edenler bilir. 

Nüfus istatistiklerinin Türkiye açısından alarm verdiği devletin en üst tepesinden “endişe verici” olarak değerlendirildi. İnsanların kendilerini zar zor geçindirebildikleri, özellikle dar gelirlilere bir dokun bin ah işit dedikleri bir zaman dilimi yaşıyoruz. 
Hükümetin önümüzdeki dönemde teşviklerle çocuk sahibi olmayı özendirmesi, çözüm zannettiği sorunun kendisi! Bir ülkenin nüfusunun aynı kalması için kadın başına doğumun 2,1 olması gerekir. Bu doğum oranı uzun vadede ülke nüfusunu sadece aynı yerde tutar…

Yani sınır seviye 2,1…

2001 büyük krizinde 2,38 olan kadın başına doğum 2014 yılında da 2,19 seviyesinde. Ama sonrasında başlayan şelale düşüşü ile bugün kadın başına doğum oranı 1,51’e geriledi. Türkiye’de doğum sayısını Doğu ve Güneydoğu illeri ayakta tutuyor. Şanlıurfa’da doğum oranı 3,27 ama İstanbul ve Ankara’da 1,20’de kalıyor. Bu 1,20 oranı AB ortalaması olan 1,42’nin bile çok altında.

Bu varoluşsal soruna karşılık, Doğu ve Güneydoğu illerimizin bir çoğunda donanımlı Doğum ve Çocuk Hastanesi bulunmuyor. Bir taraftan doğurganlık oranının olması gereken seviyeye çıkarmak için teşviklerden söz edeceksiniz, diğer taraftan sağlık kuruluşları için hiçbir faaliyette bulunmayacaksınız, bu bir çelişkidir.

Çukurca'ya Ses Verin…

Sağlık, evrensel bir kavram olmakla birlikte doğuştan gelen temel bir haktır. Sağlık kavramı; sadece hastalık ve sakatlık olmaması değil aynı zamanda psikolojik ve sosyal yönden tam olarak iyilik halini ifade eder. Bu iyilik halini sağlamak için sağlık kurumlarına büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sağlık, doğuştan gelen temel bir hak olduğu için sağlık hizmeti verenlerin hakkaniyet, adalet ve eşitlik ilkleri çerçevesinde bölgeler arasında ayrım yapmaksızın ülkenin her yerine bu hizmeti ulaştırması gerekmektedir. Bu aynı zamanda sosyal devletin temel görevlerinde biridir. 

Çukurca ilçemizde, Doğum ünitesi olmadığı için, doğum yapacak olan kadınlar, Hakkari il merkezine sevk edilmekte, bazen yolda doğum yapanlar olduğu da bilinmekte. Yol eziyeti bir tarafa, yol giderleri, il merkezinde hastaya refakatçi, konaklama, yeme içme vs. gibi giderler ciddi mali külfet getirmekte ve vatandaşın belini bükmekte. Ortopedi için ise hastalar Van iline sevk edilmekte buda beraberinde daha büyük mağduriyetlere yol açmaktadır. 
 Çukurca devlet hastanesine; bir adet Doğum ünitesi, bir adet Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ünitesi ile Ortopedi ve Travmatoloji ünitesi açılması için vatandaşlardan çok yoğun bir talep var. Biz bu makul ve karşılanabilir talepleri buradan yetkililerin dikkatine sunuyor, yetkililerin bu konuya duyarsız kalmaması için buradan bir çağrıda bulunuyoruz. Umarım çağrımız karşılık bulur.