Lübnan asıllı yazar Amin Maalouf, Paris’e İlk gittiğinde yakın çevresi ile hep siyaset konuşuyormuş. Fransız dostları kendisine sormuş: Roman, şiir, sanat, doğa, tiyatro, sinema, resim konuşmaz mısınız?

O zaman İbn-i Haldun'un zamanları aşan “Coğrafya Kaderdir” sözündeki gerçekliği anlamış. Bu nedenle insan doğduğu yere benzer denilir. Çünkü insan ülkesine, şehrine, beldesine veya köyüne benziyor. Coğrafya insan yaşamı, kültürü, geleceğini ve tasavvur dünyasını yakından etkiliyor, sosyal yaşamını şekillendiriyor. Nesiller arası bu gelenek sürüp gidiyor.

İbn-i Haldun'un, bütün zamanlara hitap eden bu sözün geçerliliği bakidir. Hiçbir toplum bu tanımlamadan müstesna değildir. Toplumların ve kültürlerin, bulundukları coğrafyanın ikliminden, havasından, doğa yapısından etkilenerek şekillendiği gözlenir. Sarp, çetin ve zorlu bir coğrafyadaki insanlar daha bir mücadeleci olurlar. Böyle bir coğrafyada hayatta kalabilmek, emek ve çaba ister. Asalet, cesaret, fedakârlık ister.
Coğrafya Kaderdir!

“Coğrafyadaki akıl, strateji yoksulluğunu insanların kaderi haline getiren İslam coğrafyasını yönetenler gelinen bu noktadan memnun mu? Halkları başka ülkelerin denizlerinde boğuluyor, sokaklarında dileniyor ya da sığınmacı durumunda. Ve bu durum kader olmaktan çıkmalı... Çünkü tercihlerde insanın kaderini şekillendirir.” (Mehmet Soysal Hürriyet Gazetesi 22.05.2019)

Coğrafyalar ülkelerin ve insanların kaderini belirler. Ortadoğu’da herhangi bir ülkede dünyaya gelmek ölüme gelmektir. Küresel güç ve yöneticilerinin bu coğrafyada da insanlar yaşamayı, hayata tutunmayı hak ediyor! deme ihtiyacını hissetmiyorlar bile. Batıda insanlar refah içinde yaşarken, Ortadoğu’da ve İslam coğrafyasında, sadece umutla umutsuzluk içinde gelecek kaygısıyla bekliyor insanlar.

Kimi zaman küresel güçler umutlarını da çalıyor, bu talihsiz umut yolcularının. Bu coğrafyada hayata tutunmak hatta yaşamak bir mucizedir. Başkasından satın aldıkları silahlarla birbirlerini vurup, başkasının bulduğu ilaçlarla iyileşmeye çalışanların yaşadıkları mazlumların coğrafyası. Dünya silah deposu haline gelmişken yangın yerine dönmüş Ortadoğu coğrafyası. Avuçlarından çalınmış özgürlüğüne duyulan özlemin; yeni bir hayata başlayabilmenin adıdır, Ortadoğu. Umut yolculuğunda hayatları sulara gömülüyor bu masum insanların. Ve bu coğrafyada ki insanların ölümü artık kimseye bir anlam ifade etmiyor. Batılılar bu topraklarda yaşanan trajediyi komediye çevirmenin peşinden koşuyorlar. Bu toprakların insanları, kavgaların, savaşların tarafı ve taraftarları olmadıkları halde, kavgalar, savaşlar hep onları bulur. Bu yüzden coğrafya kaderdir.

Ortadoğu’da hayat kıyıların çizgisinde durur. Düşmanlıkla dostluğun çok çabuk yer değiştirdiği coğrafyanın diğer adıdır, Ortadoğu. Bu yüzden Ortadoğu vefasız bir sevgiliye benzer. Yalancı umutların satıldığı, gelecekleri yüzen tabutlara esir edilmiş mazlumların yurdu Ortadoğu. Önce bir iç savaş başlatma gayreti… Sonra sözde barış için gelen güçlü devletler korosu. Akabinde paylaşılan zengin kaynaklar. Bir avuç petrol uğruna, insanlığın çukurlara gömüldüğü yer Ortadoğu.

“Üzerinde yaşadığımız topraklar bizi her zaman şekillendirdi. Savaşlar, iktidar, siyaset ve artık yerkürenin neredeyse her yerini işgal eden halkların sosyal gelişimi, coğrafyanın etkisi ile biçimlendi.” (Coğrafya Mahkumları Tim Marshall)
Kürtlerin kaderi hep zor ve çetin coğrafyalar olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bundan dolayı da tarih boyunca bu haşin Kürt coğrafyasında çok cendereler yaşanmış ve çetin sınavlar verilmiştir. Ayakta kalabilmek, yaşam mücadelesini idame edebilmek, diğer toplumlara nazaran bu coğrafyada daha çok gayret ve azim gerekir.

Gerçi insanın, yaşama gözlerini açacağı coğrafyayı seçme gibi bir şansı ve imkânı olmuyor. Evet, işte bu yüzden coğrafya kaderdir. Coğrafyanın insanın beşeri münasebetleri, tavırları, konuşması ve diğer insanlarla kurduğu iletişim ve ilişkiler üzerinde ciddi bir etkisi olduğu bilinmektedir. Belki de bu yüzden coğrafya kaderdir. Coğrafya, dilin anlam dünyası, kelimelerin duygu dünyası üzerine tesir ve müyesser olur.

Aylan KÜRDİ’nin kıyıya vuran cansız bedeni bu coğrafyanın kaderini tanımlar. Ortadoğu sorusunun cevabı saha ile masa arasında mekik dokumaya devam ediyor. Coğrafya kader midir? Bilinmez ancak Kürt, halkı için coğrafya kaderin yanında aynı zamanda bir kederdir!